Bidat ehline nefret etmek

Bidat ehline nefret etmek

Bidat Ehline Karşı Nefret Etmek | Şeyh Abdullah el-Buhari


Burada soran kişi, bidat ehline (dinde yenilik yapanlara) karşı buğz (nefret) etmek hakkında soru sormaktadır.
Ben diyorum ki, Allah size bereket versin.
Tevhid inancı ve tevhid kelimesi ne sadece dostluk yapmak ne de sadece düşmanlık etmek demektir. Bunu İmam İbn Kayyim rahimehullah da belirtmiştir.
Aksine, tevhid hem dostluk hem de düşmanlığı kapsar. Allah’tan başka hiçbir hak ilah yoktur.
Düşmanlık yapmak (yani: La ilahe – inkar ve nefret) ve
Dostluk yapmak (İllallah – sevgi ve tasdik) tevhidin içindedir.
Ebu Nuaymin’in "Hilye" kitabında, Sufyan es-Savri (rahimehullah) şöyle demektedir:


“Birini Allah için seversen, sonra o kişi İslam’da bir bidat işlerse, ona Allah için buğz (nefret) etmezsen, bil ki onu Allah için sevmedin.”
Yani, öncelikle dostluk vardır ama düşmanlık yoktur. Tevhid, dostluk ve düşmanlığı kapsar.


Dostluk yapmak: Müminlere ve iman sahiplerine yöneliktir.
Düşmanlık yapmak: Müşriklere, şirk sahiplerine, bidatçilere ve bidate yöneliktir.


Bidatçiye karşı, yaptığı bidat sebebiyle buğz (nefret) edersin ve onun için Allah’tan hidayet dilersin.


İbn Ebi Şeybe’nin “Musennâ”sında Abdullah ibn Mes’ud (radiyAllahu anh) şöyle der:


“Yahudiye ve Nasranilere ‘Allah sana hidayet versin’ demekte bir sakınca yoktur.”


Yani, Allah’tan onların hidayete ermesi için dua ediyorsun.